hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    İşte ölüm evi!

    İşte ölüm evi
    expand

    Kahramanmaraş'ta dört kardeşin ölüme gittiği evi AKŞAM görüntüledi. Sağocak kardeşlerin darmadağın psikolojisini yansıtan evde, onlardan geriye kalan detaylar tüyler ürpertiyor.

    Bağevindeki her şey Raden (31), Rulin (30), Sajen (27) ve Beraris'in (26) bıraktığı gibi.

    Evde 4 gün geçiren kardeşlerin bisküvi, yoğurt, cips türü hazır gıdalar tükettikleri görülüyor.

    Salonda ve yatak odalarındaki kola, soda, ayran, içki şişeleri dikkat çekiyor.

    Eve geldiklerinin ikinci günü tüpgaz soluyarak intihar etmeyi deneyen 4 kardeşin aldığı mutfak tüpleri üst kattaki yatak odasında duruyor.

    Trajik görüntülerden birisi de canlarına kıyarken kullandıkları ipten geriye kalan parçalar...

    Dehşet evinin görüntülerini değerlendiren Prof. Arif Verimli'nin yorumu çarpıcı: Zamanı durdurmaya çalışmışlar. Ölümü, anneye kavuşma anı olarak düşünmüşler.

    (Kaynak: Akşam gazetesi)



    Milliyet de o eve girdi

    Şükran Pakkan imzalı haberden bir bölüm:

    Kuyudan çektikleri su miktarını not etmişler


    Kahramanmaraş merkeze yaklaşık yarım saatlik uzaklıkta bulunan intiharların gerçekleştiği, Dereli köyü, Alıçseki mevkiinde bulunan aileye ait bağevine girdik. İki katlı evin bahçesi bakımlı ve yemyeşil... Geniş bir varendası bulunan ve dışarıdan oldukça bakımlı görünen evin içi ise dışının aksine son derece dağınık.

    Çok az eşyanın bulunduğu evin giriş katında bir masa ve bir çekyat var. Bu katta aynı zamanda açık bir mutfak var. İntihar gününden kaldığı belli olan açılmış bisküvi paketleri, yarım kalmış puding kaseleri, şişeler, yerde bir su ısıtıcısı, eşi görünürde olmayan ayakkabılar, çöpler arasında iki boş viski şişesiyle, bira kutuları ve cipsler dikkat çekiyor.

    Bu arada, bu katta çocukların kendi el yazılarıyla not tutukları bazı kağıtlar da var. Kuyudan çekilen günlük su miktarları litre olarak düzenli bir şekilde not edilmiş. Mutfakta ne bir ocak, ne düzenli bir kapkacak göze çarpıyor.

    Açık salonun bir köşesinde düzenli sulandığı belli, saksılar içerisinde çiçekler, bir diğer köşede kurutulmuş biberler, çekyatın üzerindeki erkek giysileri kapı girişinde eskimiş ayakkabılar, mutfak lavabosunda kirli bulaşıklar, yerlerde karton bardaklar ve boş iki viski şişesi...

    Üst kata ise ahşap merdivenlerden çıkılıyor. Odalar küçük, adım atıldığında dahi ses çıkaran parkelerle kaplı. Odaların birinde yataktane hissi verircesine yan yana ikişer olmak üzere dört yatak var. Diğer odalar ise boş.

    (Kaynak: Milliyet gazetesi)
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow